Ali Babacan, F-35 ve TOGG Projelerine Dair Açıklamalarda Bulundu

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, F-35 savaş uçaklarıyla ilgili Türkiye'nin proje ortağı olduğunu vurguladı. Ayrıca TOGG projesinin yerli marka oluşturma açısından önemine değinerek, otomobil piyasasında uluslararası teknoloji paylaşımının gerekliliğini belirtti.
Loomix Editör
09 Kasım 2025, Pazar 20:45
3 dakika okuma
Haberler
Haberler

Ali Babacan, F-35 ve TOGG Projelerine Dair Açıklamalarda Bulundu

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, F-35 savaş uçaklarıyla ilgili Türkiye'nin proje ortağı olduğunu vurguladı. Ayrıca TOGG projesinin yerli marka oluşturma açısından önemine değinerek, otomobil piyasasında uluslararası teknoloji paylaşımının gerekliliğini belirtti.

(ANKARA) - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, F-35 savaş uçaklarına ilişkin "Program ortağıydık. Para verdik, uçakları alamadık. Faturasını, ruhsatını aldık elimize fakat uçağın kendisini alamamadık; CATSA yaptırımları nedeniyle. Ciddi teknik sıkıntıları olan bir uçak. Belki de Türkiye işin içinde olsaydı o sorunlar yaşanmayacaktı. Çünkü böyle ortak değiştirince, büyük stratejik değişiklik yapınca projelerde de sıkıntılar çıkar. F-35 de tam böyle sorunlarından aranılmış bir uçak değil hala bugün için. Evet, çok ileri bir teknoloji ama hala sorunlu" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Hakan Çelik'in Youtube'da yayınlanan programında çeşitli konulara ilişkin soruları yanıtladı. TOGG araçlara ilişkin  Babacan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de gerçekten bu yerli markayı elektrikle başlatmak çok akıllıca bir adım oldu. Yani onun için TOGG projesi ilk günden bu yana benim hep desteklediğim ve çok önemli bir proje oldu. Burada yerli marka, fiyat politikasını kontrol edebildiğimiz, tasarımını kontrol edebildiğimiz... Tabii ki otomobil piyasasında biliyorsunuz yüzde 100 yerli diye bir şey yok. Yani illaki bir teknoloji paylaşımı gerekiyor. İllaki uluslararası bir teknoloji dayanışması gerekiyor. Yerlilik oranı ne kadar yüksek olursa o kadar da iyi. Ama önemli olan marka yönetimi, koordinasyonu, fiyat politikasının ve tasarımının kontrolünün elinizde olması. Yani tasarım derken yüzde 100 yerli tasarım olabilir, hedeflenir. Ama icabında öyle bir kritik bir şey olur ki, bir ülkede iyidir, onu da geçici olarak getirirsin. Sonra kendiniz iyileştirmeye başlarsınız.

"Biz kendi markamıza güveneceğiz ki başkaları da güvensin"

Şu anda benzinli, dizel, LPG'li bir taksi için aşağı yukarı 100 lira arabanın gerçek fiyatı ise, 100 lira vergi ödemek gerekiyor, bu yüzden taksiler yenilenemiyor, ÖTV de alınamıyor. Devlet zaten alamadığı ÖTV'nin peşinde. Dolayısıyla devletin alamadığı ÖTV'yi 'elektrikli otomobilden de almayayım' deyip sadece takside kullanmak üzere ÖTV ve KDV'den muaf uygulama uygun finansman paketiyle birlikte gerçekleştirilebilir. Böylece  kendi markamızı teşvik etmiş oluruz. Türkiye'ye gelen insanlar nereye başlarını çevirse yerli marka araç görecekler. Dünya tanıtımı için iyi olur. Hem biz kendi markamıza güveneceğiz ki başkaları da güvensin."

"Hakkımızdan niye vazgeçelim"

F-35 savaş uçaklarına ilişkin olarak da Babacan, Türkiye'nin proje ortağı F-35'i almaya hakkı olduğunu vurgulayarak,şöyle konuştu:

"Hakkımızdan niye vazgeçelim ki? Dört program ortağı olan ülkeden bir tanesiyiz. Para vermişiz, niye almayacağız? Niye vazgeçeceğiz ki? Onlar hakkımızı gasbetti. Şimdi karşılıklı bakın bir yanlışlar zinciri var. Ama düğmeyi ilk yanlış ilikleyen. Düğmeyi ilk yanlış ilikleyen Türkiye değildi bakın. Program ortağıydık. Para verdik, uçakları alamadık. Faturasını, ruhsatını aldık elimize fakat uçağın kendisini alamamadık; CATSA yaptırımları nedeniyle. Ciddi teknik sıkıntıları olan bir uçak. Belki de Türkiye işin içinde olsaydı o sorunlar yaşanmayacaktı. Çünkü böyle ortak değiştirince, büyük stratejik değişiklik yapınca projelerde de sıkıntılar çıkar. F-35 de tam böyle sorunlarından aranılmış bir uçak değil hala bugün için. Evet, çok ileri bir teknoloji ama hala sorunlu."