Kıdem tazminatı kalkacak mı? TES yürürlüğe girince kıdem tazminatı kalkıyor mu?

Türkiye ekonomisinin 2026-2028 dönemine ait üç yıllık yol haritasını ve temel politikalarını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) kamuoyu ile paylaşıldı. Program dahilinde, ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla çeşitli yeni uygulamaların hayata geçirilmesi planlanıyor. Bu uygulamalar arasında, çalışanların en çok merak ettiği ve akıllara "Kıdem tazminatı sistemi sona mı eriyor?" sorusunu getiren bir başlık da bulunuyor.
Loomix Editör
07 Kasım 2025, Cuma 22:20
3 dakika okuma
Haberler
Haberler

OVP'nin özellikle "Tasarrufların Artırılması" başlığı altında öne çıkan ve dikkat çeken uygulamalardan biri Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) olarak belirlendi. İşçi ve işverenin katkılarıyla fon oluşturulması hedeflenen bu sistemin temel amacı, emeklilik döneminde çalışanlara ek ve destekleyici bir gelir kaynağı sunmak. TES'in yürürlüğe girmesiyle birlikte, çalışan kesimde kritik bir soru gündeme geliyor: TES, halihazırda var olan kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak mı? Yani, yeni tamamlayıcı sistem devreye girdiğinde, mevcut kıdem tazminatı uygulaması tamamen kalkacak mı?

KIDEM TAZMİNATININ AKIBETİ TARTIŞILIYOR

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin (TES) hayata geçirilmesiyle birlikte, kıdem tazminatı hakkının ortadan kalkacağına dair ortaya atılan spekülasyonlar, çalışanlar arasında ciddi bir endişeye yol açtı. Ancak, bu endişelere ilişkin ilk resmi olmayan açıklama geldi. Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını kesin bir dille belirtti.

Karakaş, geçmiş yıllardaki Orta Vadeli Programlarda (OVP) da TES'e yer verildiğini, ancak bu planın hiçbir zaman yürürlüğe girmediğini hatırlattı. TES'in OVP'deki son hedefinin "En geç 30 Haziran 2026'da yürürlüğe girmesi" olduğunu belirten uzman, "Ancak bu tarihte de sistemin aktif hale gelmeyeceğini şimdiden çok net ifade edebilirim" yorumunda bulundu.

TES, KIDEM HAKKINI ORTADAN KALDIRIR MI? AKADEMİK GÖRÜŞLER

TES'in kıdem tazminatı ile ilişkisi ve bu hakkın kaybına yol açabileceği yönündeki eleştiriler Prof. Dr. Aziz Çelik tarafından şekilde savunuluyor.

1475 sayılı İş Kanunu uyarınca, çalışanlar iş yerindeki her bir tam yıl için bir aylık brüt ücretleri tutarında kıdem tazminatı almaya hak kazanıyor. Bu ödeme, işten çıkarma durumunda ya da emeklilikte toplu olarak çalışana veriliyor.

Prof. Dr. Çelik, 2010 yılından bu yana tüm hükümet programlarında "Kıdem Tazminatı Fonu" kurma hedefinin bulunduğuna dikkat çekerek, yeni kurulacak TES için bir finansman kaynağına ihtiyaç duyulacağını ve bu kaynağın bizzat kıdem tazminatı birikimleri olacağını öne sürüyor.

Çelik'in analizine göre, mevcut Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), uzun yıllar boyunca yapılan düşük kesintiler ve emeklilikte elde edilen düşük aylık maaş nedeniyle çalışanlar için yeterince çekici değil. Bu nedenle TES'in cazip hale gelebilmesi için ek prim kesintilerine ihtiyaç duyulacağı düşünülüyor. Ancak ek kesintiler, işveren için maliyet artışı, işçi içinse gelir düşüşü anlamına geliyor.

Prof. Dr. Çelik, konuya dair farklı senaryoların olduğunu belirterek, "Ancak kıdem tazminatının işverene getirdiği aylık prim yükü yaklaşık yüzde sekizdir. Bunun bir bölümünü TES kesintisi olarak kullanmayı planladıkları anlaşılıyor. Başka bir finansman kaynağı görünmüyor" ifadelerini kullandı.

Ekonomist Prof. Dr. Güven Sak da, TES'in kıdem tazminatı birikimlerini içerecek şekilde tasarlanmasının büyük bir toplumsal tepkiye neden olacağı görüşünde. Sak, mevcut ekonomik koşullar altında, bu denli köklü bir sistem değişikliğinin hayata geçirilmesinin uygun olmayacağını belirtiyor.

Konu ile ilgili henüz resmi makamlardan açıklama gelmedi.

Osman DEMİR
Etiketler