Mustafa Yeneroğlu'ndan Bakan Tunç'a AİHM Uyum Oranı Soruları

Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un AİHM kararlarına uyma oranıyla ilgili açıklamalarını TBMM gündemine taşıdı. Yeneroğlu, Avrupa Konseyi verilerine dayanarak Türkiye'nin uyum oranlarının çelişkili olduğunu belirterek, Bakan'dan açıklama talep etti.
Loomix Editör
10 Kasım 2025, Pazartesi 22:35
3 dakika okuma
Haberler
Haberler

Mustafa Yeneroğlu'ndan Bakan Tunç'a AİHM Uyum Oranı Soruları

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un AİHM kararlarına uyma oranıyla ilgili açıklamalarını TBMM gündemine taşıdı. Yeneroğlu, Avrupa Konseyi verilerine dayanarak Türkiye'nin uyum oranlarının çelişkili olduğunu belirterek, Bakan'dan açıklama talep etti.

(ANKARA) - Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un "Türkiye'nin AİHM kararlarına uyma oranı yüzde 91" açıklamasını Meclis gündemine taşıdı. Yeneroğlu, Avrupa Konseyi verilerine göre Türkiye'nin "öncü kararlar"daki uyum oranının yalnızca yüzde 68 olduğunu belirterek, Bakan Tunç'tan verilerin kaynağına ve uygulama eksikliklerine ilişkin açıklama istedi.

Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının icrasına ilişkin açıklamalarını TBMM gündemine taşıdı. Yeneroğlu, Tunç'un "AİHM kararlarına uymayan bir ülkeyiz şeklinde bir genelleme yapılıyor, bu doğru değil. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf ülkelerin karara uyma ortalaması yüzde 79, Türkiye'nin uyma oranı ise yüzde 91" şeklindeki ifadelerini hatırlatarak, bu oranın Avrupa Konseyi verileriyle çeliştiğini belirtti.

Yeneroğlu'nun aktardığına göre Avrupa Konseyi'nin 18 Eylül 2025 tarihli resmi verileri, Türkiye'nin toplam davalarda yüzde 90'lık bir uyum oranı gösterdiğini, ancak 'öncü kararlar' kategorisinde bu oranın yalnızca yüzde 68 olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye bu oranla 47 ülke arasında 39. sırada yer alıyor.

Milletvekili Yeneroğlu, bu durumun Türkiye'nin AİHM kararlarını yüzeysel biçimde uyguladığını, yapısal reform gerektiren sistematik ihlallerin ise çözülmediğini gösterdiğini vurguladı. Yeneroğlu ayrıca, 2004 tarihli Tekeli kararı ile 2006 tarihli Ataman kararı gibi öncü kararların hala uygulanmadığını hatırlattı.

Yeneroğlu, "Toplamda ise Türkiye'nin AİHM kararlarına uyma oranı yüzde 90 olarak görünse de, Avrupa ortalaması yüzde 91'dir. Ancak bu oran da gerçeği yansıtmamaktadır. Zira Türkiye'nin uygulamadığı dosya sayısı 448 iken, bize benzer orana sahip Belçika'da (yüzde 92) uygulanmayan dosya sayısı sadece 25, Makedonya'da (yüzde 91) ise yalnızca 36'dır." ifadesini kullandı.

Yeneroğlu şu soruları yöneltti:

1. Avrupa Konseyi'nin 18 Eylül 2025 tarihli verilerine göre Türkiye'nin öncü kararlarda kararlara uyma oranı %68, toplam davalarda ise %90 olarak görülmektedir. Sayın Bakan'ın ifade ettiği "yüzde 91 uyum oranı" hangi kategoriye dayanmaktadır?

2. Bakanlığınız bu oranı belirlerken, öncü kararlar ile diğer davalar arasındaki ayrımı dikkate almış mıdır?

3. Türkiye'nin öncü kararlardaki uyum oranının, Avrupa ortalaması olan %80'in altında kalmasının nedenleri nelerdir?

4. 2002 yılından bu yana AİHM tarafından ülkemiz adına toplamda hükmedilen tazminat miktarı kaçtır?

5. 2002 yılından bu yana AİHM tarafından ülkemiz adına öncü kararlardan dolayı hükmedilen tazminat miktarı kaçtır?

6. 2002 yılından bu yana AİHM tarafından Türkiye hakkında verilen öncü kararlardan kaçı halen tamamen veya kısmen uygulanmamıştır? Bu kararlara ilişkin karar adları ve karar tarihleri nelerdir? Aradan geçen 23 yıla rağmen uygulamaya konulmayan bu öncü kararların hayata geçirilmesi için öngörülen takvim nedir?

7. Kavala, Demirtaş, Yalçınkaya ve Demirhan kararları gibi sistematik ihlaller içeren davaların gereği olan yeniden yargılama, tahliye ve yasal reformların hayata geçirilmesi için hangi somut adımlar planlanmaktadır?

8. AİHM kararlarının icrasında Bakanlığınızın ve Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı'nın yürüttüğü koordinasyon süreçlerinde bağımsız bir izleme ve raporlama mekanizması bulunmakta mıdır?